Tüm dünyayı kasıp kavuran Covid-19 Pandemisi bilinen tüm düzeni alt üst etti. Dünyada kanaatimce yeni bir çağ açıp geleceğe dönük birçok değişikliğin başlangıç eşiği oldu. A’dan Z’ye yaşayan her canlı olumlu ya da olumsuz bu süreçten etkilendi. Nasıl mı? Mikroskobik bir canlı olan corona bütün insanları esir aldı. Dünyanın süper güçlerini evlerine hapsetti. İnsanın çıkamadığı doğada yeni bir heyecan yaşandı. Yunuslar şehir içlerindeki kıyılarda boy göstermeye başladı. Havadaki karbon salınımı %20’nin altına düştü. Hayvanlar merkezi parklara inerek insanoğlunun yokluğunda doğanın keyfini çıkardı. Yine İngiltere’de Ozon tabakasıyla ilgili yürütülen bir çalışmada bilim adamları; tabakanın kendinin onarmaya başladığıyla ilgili güzel haberler verdi. Demem şu ki; bu pandemi dünyada birçok değişikliğe öncülük yapacak. Artık insanların gelişi güzel birbirleriyle sarmaş dolaş olmasının önüne geçecek, hijyen en önemli faktörlerden biri olacak. İnsanlar hapis hayatlarından dünyaya geri döndüklerinde dünyanın insan eliyle ne kadar hor kullanıldığını fark edip, elindeki son fideyi toprağa gömmek için betonlaşmış alanlardan daha çok ayağı toprağa basan evler kurmaya çalışacak.
Evet, her şey değişecek: insanlar, yaşam tarzları, hayvanlar, doğa, çevre, binalar, savaşlar, ülkeler, seyahatler, sağlık, alışveriş, çalışma ortamları, çalışma şekilleri … eğitim.
En önemlisi eğitim değişecek. Değişmeli. Değişim için en büyük fırsatlardan biri yakalanmış durumda. Bu fırsat yüz yılda bir gelir ülkelerin ayağına. Bu fırsat kaçırılmamalı. Bir anda okulları durduran, bütün sistemleri rafa kaldıran bir süreçten geçiyoruz. (Öğretmenlerimiz alınmasın) Maalesef öyle bir dönemden geçiyoruz ki ne eğitimin ne de eğitimcinin değeri kalmadığı bir dönemdi. Okullar not – puan – sınav – kaldı – geçti kavramları arasında sadece bir bilet satan ofis gibi çalışmaya başlamıştı. Öğrenci başı 7-8 okuma kitabı basılan ülkemizde ortalama 18 test kitabı veya türevleri basılıyor duruma geldik. Sınavları kaldırmak için girilen patikada hala sınavlar kılavuzluk ediyor öğrencilerimize.
Peki, nasıl değiştirmeliyiz sistemi? Neden Finlandiya eğitim sisteminin başarısını yakalayamayalım? Artık beceri temelli uygulamalı eğitim modeline geçiş yapmanın tam zamanı değil mi? Tam zamanlı akademik eğitimden kurtulmak için bir fırsat değil mi bu iklim?
Uygulamalı eğitimler için okulların değil evlerin daha verimli olduğunu gördüğümüz bir dönemden geçiyoruz. Nereden mi çıkardım? Youtube’de küçük bir araştırmaya çıktığınızda, bu yasaklı günlerde evlerinden çıkamayan çocuklarımızın büyük bir bölümünün ustaca deneyler yaptığını, müzik aletleri çaldığını, oyunlar ürettiğini göreceksiniz (Ebeveyinler lütfen kızmayınız). Bu altın tepside gelen fırsatı neden değerlendirmeyelim? EBA Tv gibi gelişime açık bir kanal üzerinden neden proje tabanlı eğitimler yapılmasın? Dil eğitimi neden evlerimizin içine girmesin? Değerler eğitimi uzmanların gözetiminde kurgulanan çizgi filmlerle ya da kısa filmlerle daha iyi verilemez mi? Tarım ülkesi olarak her bir öğrencimizin neden bir ağacı bir mini serası … olmasın? Gibi yüzlerce sorular. Ne dersiniz? Neden olmasın? Geleceğimizi okulların 4 duvarları arasına hapsetmek yerine okullarımızı birer proje koordinasyon merkezine dönüştürüp sistemi baştan aşağı yenilememiz mümkün olamaz mı?
Değişim başlamalı değil mi sizlerce de?