← Arşive dön

O Berlinli bir star

2020-04-12 18:01:36

Kurulu bir saat gibi her sabah saat 9 civarında Berlin'de Zoe Spawton'ın çalıştığı kafenin önünden geçen şık giyimli bir ihtiyar delikanlı...

Her gün farklı bir tarzda ve renkte kıyafetler…

85 yaşı (şimdilerde belki 90'nını aşkın), kıyafetlerine uyumlu şapkası ve boynundaki gümüş zinciri…

Hadi başlayalım

Zoe Spawton Avustralyalı bir fotoğrafçı. 1 seneye yakın Berlin'de bir kafede garson olarak çalıştığı bir dönemde (yaklaşık 8 sene öncesi) her sabah rutini olduğu üzere gördüğü bu ihtiyar delikanlı ile tanışıp arkadaş olmak ister. Zoe'da kırık-dökük Almanca, onda ise kırık-dökük İngilizce vardır.

Kendisiyle yapılan bir röportajda Zoe'nun cümleleriyle "güzel bir kombinle oluşturduğu görünüşüyle iftihar ediyordu ve yürüyüşünde de bu gurur hakimdi açıkçası."

Peki kimdi

bu 'ihtiyar delikanlı'? El-cevap: Berlinli Star Ali.

Arkadaşlığın ilerleyen günlerindeki bir tramvay rastlantısında öğrendiği üzere Ali amcamız o dönem kafenin yakınlarında bir terzide çalışıyormuş ve bazı kıyafetlerini kendisi dikmiş. Türkiye'den misafir işçi olarak göç ettiği, aslında emekli bir doktor olduğu ve 44 yıl Berlin'de yaşadığı kendisiyle yapılan bir röportajda Star Ali ile ilgili belirttiği diğer detaylardan. Röportajın yapıldığı yıllarda, 10 yıldır terzilik yaptığını öğrendiği Ali amcanın 18 torunu olduğunu da eklemekte Zoe.

Onun fotoğraflarını çekmeye ikna eden fotoğrafçımız, öyle güzel enstantaneler yakalar ki başlarda düzenli olarak kendiTumblr hesabına"Ali Ne Giydi?" başlığıyla fotoğrafları yükler. Bu fotoğrafların hikayesi duyulmaya başladıkça ülke çapında ve hatta dünyada konuşulur: Huffington Post, GQ, The Guardian, Spiegel ve daha nicesindedir…

Tumblr'daki bloguna ilk fotoğrafı koymadan önce şöyle yazmış Zoe:

"İlk fotoğraf! Ali Berlin'de her sabah saat 9: 05'te çalıştığım kafenin önünden geçiyor. Sivri çizmeler ve beyaz buruşuk pantolonla kırmızı bir gömlek giymiş. Her zaman böyle harika kıyafetler giyiyor. Çok Almanca bilmiyorum ve biraz İnglizce konuşabiliyor ama fotoğrafını çekip çekemeyeceğimi sormayı başardım. Memnuniyetle kabul etti."

Her ne kadar iletişim kurabileceği ortak paydaları az da olsa her gün Zoe'nin çalıştığı kafeye gelmeye başlayan Ali amca ile Zoe arasında güzel bir arkadaşlık başlar. Bugünden itibaren kendisine has hafif eğilip kameraya gülümsediği pozu eksik etmez fotoğraflarında. Daha sonraları, her buluştuklarında yanında meyve veya çikolata ikram etmeyi eksik etmez Ali amcamız arkadaşı Zoe'ya.

Peki hikayeler nasıl duyulmaya başlandı?

Tumblr kendisiyle Alman sokak tarzı blog konulu bir röportaj yapar ki bu sosyal medyada bomba etkisi yaratır. Kendisiyle röportaj yapmak için bir çok medya kuruluşlarından telefon ve mailler alır, Star Ali'nin hayatına daha yakından göz atmak isterler.

Kameraya eğilerek insanları çağıran bakışları, bir gün kamuflajlı başka bir gün ekose takım elbiseli hali midir insanların merakını bu derece celbeden bilinmez Ali amcamızın çevresine yaydığı enerji bu güzel fotoğraflardan tüm insanlara yansımış olmalı.

Kırık dökük bir dil ile kurulmaya başlanan dostluğun her geçen gün çok daha farklı bir boyut kazandığı fotoğraflardan da anlaşılmakta.

Bahsi geçen fotoğrafları kitaplaştıran Zoe Spawton kitabına tahmin edilebileceği gibi "What Ali Wore?" ismini verir.

View this post on Instagram

Folks, I need your help! For a while now, I've been wanting to make a book of my photos of Ali. So I've put together a mock up, with the intention of sending it to publishers. Honestly though, I don't quite know where to start. Can anyone give me the details of someone I might contact? You can email me at mail@zoespawton.com I went to Ali's for lunch last week, and gave him one of the mock up copies. He seemed quite pleased with it, but of course I'd love to be able to present him with a proper book one day! Many thanks in advance for any assistance you can give. (A photo of the cover is up on the blog now too: www.alioutfit.tumblr.com ) #whataliwore #berlin #books

A post shared byZoe Spawton(@zoe_spawton) onFeb 3, 2015 at 5:47am PST

Kendisiyle yapılmış pek fazla röportaj mevcut değildir. Bunun istisnası olarak İngilizce bir röportaj'ı aşağıda meraklısı için bırakıyorum.