← Arşive dön

Sizce de yazmak kötü yola düşmek gibi midir?

2020-04-20 02:33:44

“Yazmak kötü yola düşmek gibidir. Önce sevgilin için yazarsın. Sonra birkaç iyi dostun için. Sonra da bu işi para için yapmaya başlarsın.”

Moliere

Bunu ilk okuduğumda 20’li yaşlarda İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi ikinci sınıfında öğrenciydim.

İdare Hukuku kitabının kapağında aynen bu cümleler yazıyordu.

Kitabın İsmi sizce nedir mesela? İdare Hukukuna Giriş ya da İdare Hukukunun Esasları gibi aklınızdan geçebilir ama bunların hiçbiri değildi.

Kitaptaki sıra dışı yazı öbeği gibi ismi de sıra dışıydı.

Evet kitabın ismi Günışığında Yönetim’di.

Kitabın yazarı İdare Hukuku Profesörü İlhan Özay hocamı da tebessüm ve iyilikle yad etmeden geçmemeliyim.  Harvard’da öğretim üyeliği yapmış olup biz öğrencilerini anılarıyla sık sık Harvard’a götürür, o atmosferi yaşatırdı.

Derslerinde bin kişilik amfi dolan nadir hocalardandı.

Öğrencilerine sürekli sorular sorar, istediği cevabı alamayınca cezalandırırdı.

Üniversite de ceza mı olur demeyin, herkesin almak istediği cezalardandı cezaları. Öyle tek ayak üstüne diktiği falan görülmemiştir.

En büyük cezası “Günışığında Yönetim” kitabını bir kez okuma cezasıydı.

Bu girişten sonra bu ilk yazıda “yazmak” konusunu işleyeceğimi anlamışsınızdır.

Foto:  Art Lasovsky ,  Unsplash

Yazmak gerçekten zor bir uğraş.

Çünkü yazmak için ne gerekli sorusu cevabı zor bir soru.

Kâğıdı kalemi alıp masaya oturmak yeterlidir diyebilirsiniz.

Ancak maalesef kâğıdı kalemi alıp masaya oturmak ya da bilgisayarın başına geçmek yazmak için en son yapılacak şey.

Öncelikle yazmak için yazacağınız yazıyı kurgulama bilginizin olması gerekiyor. Ama bu bilgi kitaplarda yazmadığından okunarak öğrenilmez bence. Yaratıcı yazarlık kursları var ama bir yere kadar öğretir.

Çünkü ilk kez kendi cümlelerinizle bir konuyu, bir olayı, yada bir düşünceyi ete kemiğe büründürüp varlık alemine sunuyor, sizin yazınız olarak okuyucu ile buluşturuyorsunuz.  Kolay iş değil. Bunu kurgulayabilmeniz ve kendi cümlelerinizle okuyucuya sunmanız.

Öncelikle yazıda anlatmak istediğiniz her neyse doğru cümleler kurmanız, bunun için de kelime dağarcığınızın zengin olması, günlük konuşma dilinin üzerinde zengin bir dil kullanmanız gerekiyor.

Bunun yolu ise bence çok okumaktan geçiyor. Orhan Pamuk kitaplarındaki dil, kurgu ve hayal gücü bence yazarın belki binlerce okumasından sonra ortaya çıkmış olmalı. Lafı uzatmayayım. Bundan sonra ben de bu mecrada yazılarımla sizlerle olacağım.

Foto:  Todd Quackenbush ,  Unsplash

Öyle girift konularla kimsenin başını şişirmek, insanlığın karşı karşıya kaldığı en büyük salgın hayatımızı esir almışken politik yazılarla kimseyi sıkmak da istemem. O yüzden güncel hukuki konular yazmak düşüncesindeyim. Hukuk da çoğu zaman sıkıcı geldiğinde ise o an içimden ne gelirse yazmak niyetindeyim. Okuyucularımızın hukuki problemlerine cevaplar da verebilirim vakit el verdiğince.

Baştan söyleyeyim öyle çok da iddialı değilim. Ama denemeye değer. Sağlıklı günlerde görüşmek dileğiyle.