Bugünlerde ABD'de bir siyahi vatandaşın acımasızca öldürülmesinin ardından ülke çapında meydana gelen olaylar, yine Amerika'da yaşanmış tarihi başka bir olayı hatırlattı bizlere. Bugün de sizlere ondan bahsetmek istedim. Buyrun başlayalım.
31 Mayıs-1 Haziran 1921 tarihleri arasında 18 saatin üzerinde bir sürede gerçekleşen Tulsa Katliamı beyaz üstünlükçü bir mafya tarafından Tulsa, Oklahoma'nın ağırlıklı olarak siyahların yaşadığı Greenwood mahallesindeki sakinlere, onların evlerine ve işletmelerine karşı düzenlenen saldırının adıdır. Olay, ABD tarihinin en büyük ırksal şiddet olaylarından biri olmasına karşılık en az bilinenlerdendir. Yüzlerce insanın öldürülmesine ve binlerce kişinin evsiz kalmasına rağmen, haber bültenlerinde yer almadığını söylesek yalan olmaz.
Siyah Wall Street
Ülkenin çoğunda, I.Dünya Savaşı'nı izleyen yıllarda, beyaz üstünlükçü grup Ku Klux Klan(KKK)'ın yeniden canlandırılması, çok sayıda linç ve diğer ırksal olarak motive edilmiş şiddet eylemlerinin yanı sıra Afro-Amerikan topluluklarına bu tür saldırılar önlenemez bir şekilde yükselişteydi.
1921'de petrolden elde edilen gelirin de etkisiyle zenginleşen Tulsa, 100.000'den fazla nüfusa sahip, gelişen ve daha müreffeh seviyeye ulaşan bir şehirdi. Ancak suç oranları yüksekti ve adaletin temsilcisi mahkemeler nadiren çalışmaktaydı. Mesela 1920 yılının Ağustos ayındaki bir mahkemede, beyaz üstünlükçü bir mafyanın yine beyaz bir gencin hapishane hücresindeki bir taksi şoförünü öldürmekle suçladığ ve linç ettiği bilinen bir örnek. Aynı vaka ile ilgili olarak, dönemin gazetelerindeki haberlerde polisin linçleri engellemek için çok az efor sarfettiği iddia edilmekte.
Tulsa ise oldukça özel bir şehirdi. Şehrin 10.000 siyah sakinin yaşadığı ve kimilerince “Black Wall Street” olarak adlandırılan başarılı bir iş bölgesini içeren Greenwood adlı bir mahalleyi barındırıyordu.
Tulsa Katliamına ne sebep oldu?
30 Mayıs 1921'de Dick Rowland adında genç bir siyahi genç, Güney Ana Caddesi'ndeki bir ofis binası olan Drexel Binasında bir asansöre girdi. Bundan sonraki bir noktada, genç beyaz asansör operatörü Sarah Page çığlık attı. Rowland olay yerinden kaçtı. Olay yerine polis çağrıldı ve ertesi sabah Rowland'ı tutukladılar.
O zamana kadar, söz konusu asansörde neler olduğu hakkında bir çok söylentiler şehrin beyaz topluluğu arasında dolaşmaktaydı. Tulsa Tribün gazetesinde ön sayfa haberi olarak polisin Rowland'ı cinsel saldırı için tutukladığı bildiriliyordu.
Akşam olduğunda, mahkeme binasının dışında öfkeli bir beyaz kalabalık toplanmış ve Rowland'ı şerifin elinden almak istiyordu. Şerif Willard McCullough bunu reddetti ve adamlarını siyah genci korumak için en üst kata barikat kurdurdu.
Saat 21.00 civarında, I.Dünya Savaşı gazileri de dahil olmak üzere yaklaşık 25 silahlı zenci adam, Rowland'ın korunmasına yardım etmek için mahkemeye gider. Şerif onları geri çevirir fakat beyaz üstünlükçü çetenin mensuplarının bazıları ise yakındaki Ulusal Muhafız cephaneliğine girmeye çalışır.
Yaklaşık 75 silahlı siyahtan oluşan bir grup, saat 10'dan kısa bir süre sonra adliyeye geri dönmüş ve bazıları da silahlı olan 1.500 beyaz üstünlükçü mafya mensubu tarafından karşılanmıştır.
Greenwood Yanıyor
Karşılıklı silah seslerinin duyulmasından ve kaosun hakim olmasından sonra, sayıca fazla olan beyazlar, siyahları Greenwood'a püskürttü.
İlerleyen birkaç saat içinde, bazıları şehir yetkilileri tarafından yetkilendirilen ve silah verilen beyaz Tulsanlı grup, bir sinema salonunda silahsız bir adamı vurmak da dahil olmak üzere siyahlara karşı çok sayıda şiddet eylemi gerçekleştirdi.
Çevre kasabalardan ve büyük Afro-Amerikalı nüfusun yoğun olduğu şehirlerden gelen takviyeler de dahil olmak üzere siyah Tulsanlılar arasında büyük çaplı bir ayaklanmanın hala sürdüğüne dair yanlış bir inancın oluşmasına sebep oldu ki bu da büyüyen histeriyi besledi.
1 Haziran şafağında binlerce beyaz Greenwood Bölgesine akın edip, buradaki siyahi vatandaşların evlerini ve işletmelerini yağmalayıp yaktı. Yangınları söndürmek için gelen itfaiyeciler, daha sonra isyancıların onları silahlarla tehdit ettiklerini ve ayrılmaya zorladıklarını ifade etti.
Kızıl Haç tahminine göre, yaklaşık 1.256 ev yakılmış, 215’i yağmalanmış, ancak yakılmamış. İki gazete, bir okul, bir kütüphane, bir hastane, kiliseler, oteller, mağazalar ve diğer birçok siyahinin işletmesi yangından zarar gören veya hasar gören binalar arasındaydı.
Ulusal Muhafızlar geldiğinde ve öğleden hemen önce sıkıyönetim ilan edildiğinde, isyan etkili bir şekilde sona erdi. Muhafızlar yangının söndürülmesine yardım etseler de, birçok siyah Tulsanlıyı da hapsettiler ve 2 Haziran'a kadar yaklaşık 6 bin kişi yerel fuar alanlarında silahlı koruma altına alındı.
Tulsa Katliamı Sonrası
Tulsa Katliamı'ndan sonraki saatlerde Dick Rowland'a yönelik tüm suçlamalar düşürüldü. Polis, Rowland'ın büyük olasılıkla Page'a tökezlediğine ya da ayağına bastığına karar verdi. İsyan sırasında hapishanede güvenli bir şekilde gözetim altında tutuldu, ertesi sabah Tulsa'dan ayrıldı ve asla geri dönmediği bildirildi.
Katliamdaki ölümler “resmi” kayıtlara göre 10 beyaz da dahil olmak üzere 36 kişiden ibaret. Tarihçilerin artık çok düşük olduğunu düşündüğü bu tahminle bile, Tulsa Katliamı, ABD tarihinin en ölümcül isyanlarından biri olarak kayıtlarda, 119 kişinin öldüğü 1863 tarihli New York Draft İsyanından sonra.
Önümüzdeki yıllarda, siyah Tulsalılar yıkık evlerini ve işlerini yeniden inşa etmeye çalışırken, şehirdeki ayrımcılık artmıştı ve Oklahoma’da yeni kurulan KKK'nın Şubesi bu tarihlerden sonra güçlendi.
Haber Karartma
Onlarca yıldır halka açık ne bir tören, olaylarda ölenler için anıt kurma ya da 31 Mayıs-1 Haziran 1921 olaylarını anma gibi herhangi bir çabaya imkan tanınmamıştır. Bunun yerine, tüm bu çabaları örtbas etmek için kasıtlı bir çaba vardır.
Tulsa Tribune, 31 Mayıs kaosuyla ilgili çıkardığı ön sayfa haberini çıkarmıştı. Ama bazı akademisyenler daha sonra polis ve devletin milis arşivlerinde bu isyan hakkındaki kayıplarının da olduğunu keşfettiler. Sonuç olarak, yakın zamana kadar Tulsa Katliamı tarih kitaplarında nadiren bahsedilmiş, okullarda öğretilmemiş, hatta konuşulmamış.
Akademisyenler, 50. yıldönümünü geçtikten sonra 1970'lerde isyanın hikayesini derinlemesine araştırmaya çalışırlar. Ayrıca, 1996 yılında, isyanın 75. yıldönümünde, ‘isyancıların’ yandığı yerde Zion Dağındaki Baptist Kilisesi'nde bir girişmde bulunuldu ve Greenwood Kültür Merkezi'nin önüne bir anıt yerleştirildi.
Tulsa İsyan Komisyonu Kuruldu, Yeniden Adlandırıldı
Ertesi yıl, Tulsa İsyanını araştırmak için resmi bir devlet komisyonu oluşturulduktan sonra, bilim adamları ve tarihçiler, işaretlenmemiş mezarlara gömülü çok sayıda kurbanlar da dahil olmak üzere uzun zaman önceki olaylara bakmaya başladılar.
2001 yılında, İsyan Komisyonu raporu, 1921'deki bu korkunç 18 saat boyunca 100 ila 300 kişinin öldüğü ve 8.000'den fazla kişinin evsiz kaldığı sonucuna ulaştı.
Bunun üzerine Oklahoma Eyalet Senatosu'nda, tüm Oklahoma liselerinin Tulsa Olaylarını öğretmesini gerektiren bir teklifi 2012'de onaylamadı, okulların öğrencilere isyanı öğretemeyeceği gerekçesiyle.
Fakat, Eğitim Bakanlığınca 2000'den beri Oklahoma tarih derslerinde ve 2004'ten beri ABD tarih derslerinde konu zorunlu olarak öğretiliyordu ve olay 2009'dan beri Oklahoma tarih kitaplarına dahil edildi.
Kasım 2018'de, 1921’deki İsyan Komisyonu resmi olarak 1921 Katliam Komisyonu olarak yeniden adlandırıldı.
Oklahoma Eyalet Senatörü Kevin Matthews, "Ayaklanma ve katliam terimlerinin nedenleri ve etkileri hakkındaki diyalog çok önemli ve cesaret verici olsa da" dedi. " bizi 1921 Katliam Komisyonu’nun adını daha uygun bir şekilde değiştirmemize yol açtı.”